Editör: Yeşim M. Atamer
Mayıs 2008'de elinizdeki kitap yayına hazırlanırken Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması (CISG) TBMM'de görüşülen bir yasa tasarısı düzeyindeydi. 2 Nisan 2009 tarihinde "Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun" TBMM tarafından kabul edilmiş (14 Nisan 2009 tarihli ve 27200 sayılı RG), ardından 11 Mart 2010 tarihinde Bakanlar Kurulu Türkiye'nin CISG'a taraf olmasına ilişkin kararı almış (7 Nisan 2010 tarihli ve 27545 sayılı RG) ve gerekli belgeler Birleşmiş Milletler nezdinde depo edilmiştir. Buna göre, 12 aylık bekleme süresinin sonunda CISG, 1 Ağustos 2011 tarihi itibariyle Türkiye'de yürürlüğe girmiştir.
CISG yürürlüğe girmekle aslında Türk Borçlar Kanunu m. 247 vd. hükümlerinde düzenlenen "Bazı Satış Türleri" bahsine yeni bir satış türünün daha eklendiği, bunun da "Milletlerarası Satış Sözleşmesi" olduğu düşünülebilir. Zira bu Antlaşmanın m. 7-88 aralığı doğrudan maddi satım hukukuna ilişkindir. Özellikle sözleşmenin kurulması, tarafların hak ve borçları, sözleşme aykırılık ve bunun yaptırımları konusunda CISG son derece ayrıntılı hükümlere yer vermektedir. Bu hükümler, 78 akit ülkeden birinde işyeri bulunan iki taraf arasında akdedilen satım sözleşmelerine uygulanmak suretiyle Türk hakimine yabancılık unsuru taşıyan bir ihtilafta bile bildiği ve Türkçe kaleme alınmış hukuk kuralları uygulama imkanı vermekte, hukuk güvenliğine bu sayede büyük katkı sağlamaktadır.
Ancak CISG'ın satım sözleşmesine ilişkin düzenlemelerinin Türk satım hukukundan yer yer ayrılıyor olması özellikle CISG'ın kapsadığı konulara ilişkin ayrıntılı bir incelemeyi gerektirmektedir. Kitabın amacı bu genel bakışı sağlamak ve mukayese imkanını vermektir. Kitap 2008 Mayıs'ta yayınlandığı içerikle yeniden basılmaktadır. Ancak CISG metninde herhangi bir değişiklik söz konusu olmadığı için kitap içindeki tüm bilgiler bugün itibariyle de günceldir.
Sunuş bölümünden
Mayıs 2008'de elinizdeki kitap yayına hazırlanırken Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması (CISG) TBMM'de görüşülen bir yasa tasarısı düzeyindeydi. 2 Nisan 2009 tarihinde "Milletlerarası Mal Satımına İlişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşmasına Katılmamızın Uygun Bulunduğuna Dair Kanun" TBMM tarafından kabul edilmiş (14 Nisan 2009 tarihli ve 27200 sayılı RG), ardından 11 Mart 2010 tarihinde Bakanlar Kurulu Türkiye'nin CISG'a taraf olmasına ilişkin kararı almış (7 Nisan 2010 tarihli ve 27545 sayılı RG) ve gerekli belgeler Birleşmiş Milletler nezdinde depo edilmiştir. Buna göre, 12 aylık bekleme süresinin sonunda CISG, 1 Ağustos 2011 tarihi itibariyle Türkiye'de yürürlüğe girmiştir.
CISG yürürlüğe girmekle aslında Türk Borçlar Kanunu m. 247 vd. hükümlerinde düzenlenen "Bazı Satış Türleri" bahsine yeni bir satış türünün daha eklendiği, bunun da "Milletlerarası Satış Sözleşmesi" olduğu düşünülebilir. Zira bu Antlaşmanın m. 7-88 aralığı doğrudan maddi satım hukukuna ilişkindir. Özellikle sözleşmenin kurulması, tarafların hak ve borçları, sözleşme aykırılık ve bunun yaptırımları konusunda CISG son derece ayrıntılı hükümlere yer vermektedir. Bu hükümler, 78 akit ülkeden birinde işyeri bulunan iki taraf arasında akdedilen satım sözleşmelerine uygulanmak suretiyle Türk hakimine yabancılık unsuru taşıyan bir ihtilafta bile bildiği ve Türkçe kaleme alınmış hukuk kuralları uygulama imkanı vermekte, hukuk güvenliğine bu sayede büyük katkı sağlamaktadır.
Ancak CISG'ın satım sözleşmesine ilişkin düzenlemelerinin Türk satım hukukundan yer yer ayrılıyor olması özellikle CISG'ın kapsadığı konulara ilişkin ayrıntılı bir incelemeyi gerektirmektedir. Kitabın amacı bu genel bakışı sağlamak ve mukayese imkanını vermektir. Kitap 2008 Mayıs'ta yayınlandığı içerikle yeniden basılmaktadır. Ancak CISG metninde herhangi bir değişiklik söz konusu olmadığı için kitap içindeki tüm bilgiler bugün itibariyle de günceldir.
Sunuş bölümünden