Elinizde bulunan çalışma, diğer tüm temel hak ve özgürlüklerin varoluş koşulunu oluşturan "yaşam hakkı"na yönelik bir eylemi, tıp etiği ve karşılaştırmalı hukukun sunduğu veriler çerçevesinde ele alıyor. Çoğunlukla genel bir kavram olan "ötanazi" ile anılan ve yaşamı, intihara yardım ya da tedavinin reddi gibi farklı yöntemlerle sonlandıran bu eylemin, hem etik hem de hukuk bakımından, aslında hak ve özgürlük kuramında ve yargısal içtihatlarda oldukça tartışmalı bir konuya karşılık geldiğini vurgulamak gerekiyor. Bu tartışmalı alan, son yıllarda özellikle İsviçre ve Hollanda'da yaygınlaşan ötanazi uygulamaları nedeniyle kamuoyunda ve tıp etiği ile karşılaştırmalı hukuk alanındaki çalışmalarda daha görünür hale geldi. Böylece yaşam hakkına ilişkin müdahaleler ile doğrudan bağlantılı olan anayasa hukuku, ceza hukuku, sosyal güvenlik hukuku, uluslararası insan hakları hukuku ve hukuk felsefesi bakımından ötanazi tartışmaları yeniden canlılık kazandı. Bu çerçeveye, Türkiye özelinde, sağlık hakkının temel anayasal güvencesi olan sosyal devletin etkili biçimde uygulanamamasından kaynaklanan sorunlar da eşlik etmektedir.
Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi 8 Kasım 2010 tarihinde düzenlediği "Ötanaziye Evet mi, Hayır mı?" başlıklı uluslararası sempozyumda tıp etiği ve karşılaştırmalı hukukta ötanaziyi ele alarak, bu tartışmalı alana akademik katkısını sundu. Sempozyum, karşılaştırmalı gözlemler ışığında Türkiye'de ötanazi konusundaki hukuksal çerçeveye ve uygulamalara da ışık tutmayı amaçladı. Sempozyum sonucunda, Türkiye'de sosyal devletin gereklerinin kamu sağlığı alanında etkili biçimde yerine getirilmediği vurgulandı ve bu eksikliğin aktif ötanazi ile giderilmesinin kabul edilmez olduğuna dikkat çekildi. Bu noktada farklı konuşmacılar, önceliğin sağlık hakkının tam anlamıyla gerçekleştiği bir sosyal devlet anlayışına verilmesi gerektiğini savundular. Sempozyum boyunca tedaviyi red hakkı çerçevesinde pasif ötanazinin özel yaşama saygı hakkı bağlamında Türkiye'de de mevcut olduğuna değinildi.
Sunuş'dan
Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi 8 Kasım 2010 tarihinde düzenlediği "Ötanaziye Evet mi, Hayır mı?" başlıklı uluslararası sempozyumda tıp etiği ve karşılaştırmalı hukukta ötanaziyi ele alarak, bu tartışmalı alana akademik katkısını sundu. Sempozyum, karşılaştırmalı gözlemler ışığında Türkiye'de ötanazi konusundaki hukuksal çerçeveye ve uygulamalara da ışık tutmayı amaçladı. Sempozyum sonucunda, Türkiye'de sosyal devletin gereklerinin kamu sağlığı alanında etkili biçimde yerine getirilmediği vurgulandı ve bu eksikliğin aktif ötanazi ile giderilmesinin kabul edilmez olduğuna dikkat çekildi. Bu noktada farklı konuşmacılar, önceliğin sağlık hakkının tam anlamıyla gerçekleştiği bir sosyal devlet anlayışına verilmesi gerektiğini savundular. Sempozyum boyunca tedaviyi red hakkı çerçevesinde pasif ötanazinin özel yaşama saygı hakkı bağlamında Türkiye'de de mevcut olduğuna değinildi.
Sunuş'dan