20. yy. boyunca çok sayıda ülke tarafından benimsenen sosyal devlet, ilk olarak Sanayi Devrimi'nin etkileriyle ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu süreçte sosyalist ve Marksist düşüncelerin, burjuvazi tarafından engelleme isteğinin de etkisiyle gelişen sosyal devlet açısından, I. ve II. Dünya Savaşları ile 1929 dünya ekonomik krizi önemli dönüm noktaları olmuştur. Özellikle II. Dünya Savaşı sonrasında genişleme eğilimi göstererek kurumsallaşan sosyal devlet, bu dönemden 1970'lere kadar olan süreçte "Altın Çağ"ını yaşamıştır. Altın çağ boyunca genişleyen sosyal devletin, gerek devlet, gerekse hak ve özgürlük anlayışına olan yansımalarıyla bireylerin refahını önemli boyutlarda arttırdığı görülmüştür.
Daha sonra 1970'li yıllarda yaşanan ekonomik krizlerle birlikte, sosyal devletin genişlemesi durmuş ve cömert sosyal devletten geriye gidiş başlamıştır. Söz konusu geriye gidişte en önemli etken, ekonomik kötüleşmeden kurtulabilmek amacıyla neoliberal düşüncelerin benimsenmesi ve devam etmekte olan küreselleşme sürecinin neoliberal düşünceler çerçevesinde şekillenmesidir. Bunun yanında değişen nüfus ve aile yapısının da önemli ölçüde etkilediği sosyal devletten geriye gidiş sürecinin, günümüzde de devam ettiği görülmektedir. Hem devlet yapısına, hem de hak ve özgürlük anlayışına önemli yansımaları bulunan bu sürecin, toplumun zor koşullar altında yaşayan kitlelerinin hayatını daha da zorlaştırması söz konusu olmaktadır.
Sosyal devletin yaşadığı uzun süreli gelişim seyri göz önünde tutulduğunda çalışmanın başlıca amacı, "sosyal devletin ortaya çıkışından başlayarak günümüzde geldiği noktayı ortaya koyabilmek"tir. Bu bağlamda çalışmada sosyal devlet öncesi dönemden başlayarak karşılaştırmalı bir yöntem benimsenmiş ve özellikle sosyal devletin ortaya çıkış, genişleme ve dönüşüm süreçleri önceki dönemlerle karşılaştırmalı bir yaklaşımla ele alınmaya çalışılmıştır. Bu hususta özellikle devlet yapısı ile sosyal ve ekonomik haklara ilişkin yaklaşımlarda meydana gelen farklılıklar önemli bir yer teşkil etmiştir. Ayrıca her üç dönemi doğuran dinamikler de ayrıntılı olarak incelenmiştir.
Önsöz'den
Daha sonra 1970'li yıllarda yaşanan ekonomik krizlerle birlikte, sosyal devletin genişlemesi durmuş ve cömert sosyal devletten geriye gidiş başlamıştır. Söz konusu geriye gidişte en önemli etken, ekonomik kötüleşmeden kurtulabilmek amacıyla neoliberal düşüncelerin benimsenmesi ve devam etmekte olan küreselleşme sürecinin neoliberal düşünceler çerçevesinde şekillenmesidir. Bunun yanında değişen nüfus ve aile yapısının da önemli ölçüde etkilediği sosyal devletten geriye gidiş sürecinin, günümüzde de devam ettiği görülmektedir. Hem devlet yapısına, hem de hak ve özgürlük anlayışına önemli yansımaları bulunan bu sürecin, toplumun zor koşullar altında yaşayan kitlelerinin hayatını daha da zorlaştırması söz konusu olmaktadır.
Sosyal devletin yaşadığı uzun süreli gelişim seyri göz önünde tutulduğunda çalışmanın başlıca amacı, "sosyal devletin ortaya çıkışından başlayarak günümüzde geldiği noktayı ortaya koyabilmek"tir. Bu bağlamda çalışmada sosyal devlet öncesi dönemden başlayarak karşılaştırmalı bir yöntem benimsenmiş ve özellikle sosyal devletin ortaya çıkış, genişleme ve dönüşüm süreçleri önceki dönemlerle karşılaştırmalı bir yaklaşımla ele alınmaya çalışılmıştır. Bu hususta özellikle devlet yapısı ile sosyal ve ekonomik haklara ilişkin yaklaşımlarda meydana gelen farklılıklar önemli bir yer teşkil etmiştir. Ayrıca her üç dönemi doğuran dinamikler de ayrıntılı olarak incelenmiştir.
Önsöz'den