Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde common law sisteminde aynen ifa talebi incelenecektir. ... Çalışmanın ikinci bölümünde civil law sisteminde ifa talebi incelenecektir. Civil law sisteminde amaç, alacaklının sözleşmenin gereği gibi ifa edilmiş olması hâlinde elde edeceği menfaate tam olarak kavuşmasıdır. Bu nedenle, civil law sisteminde ifa mümkün olduğu sürece aynen ifa alacaklının esas talebi olarak düzenlenmiştir. Bununla birlikte, aynen ifa yaptırımının uygulanması çeşitli borçlar ve sözleşme tipleri açısından farklı sonuçlar doğurabilmektedir. Bu nedenle, çalışmanın ikinci bölümünde öncelikle ifa talebi verme, yapma ve yapmama borçları ile bazı özel sözleşme tipleri açısından incelenecektir. Ayrıca aynen ifa civil law sisteminde asli yaptırım olmakla birlikte, alacaklının bu asli talebi başta imkânsızlık olmak üzere bazı engeller ile sınırlanmış durumdadır. Son olarak aynen ifaya hükmedilmesine olanak bulunmayan bu hâller değerlendirilecektir. ...
Çalışmanın son bölümünde common law ve civil law sistemlerini uzlaştırıcı çözümler arayan hukuk uyumlaştırması belgelerinin aynen ifa talebine olan yaklaşımına yer verilecektir. Bu bağlamda, Milletlerarası Mal Satımına ilişkin Sözleşmeler Hakkında Birleşmiş Milletler Antlaşması'nda ("CISG") ile Milletlerarası Ticari Sözleşmelere ilişkin İlkeler'de ("PICC") yer alan düzenlemeler karşılaştırmalı olarak incelenecektir. Bunların yanı sıra, Avrupa Sözleşmeler Hukukunun Temel İlkeleri'nde ("PECL"), Avrupa Sözleşmeler Hukukunun Temel İlkeleri ve Avrupa Özel Hukukunun İlkeleri, Tanımları ve Model Kuralları - Ortak Referans Noktalarına İlişkin Taslak ("DCFR"), 1999/44/AT sayılı Tüketici Malları Satış sözleşmeleri ve İlgili Garantilerin Bazı Yönleri Hakkında Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Yönergesi ("1999/44 sayılı AT Yönergesi") ve 11 Ekim 2011 tarihli Avrupa Ortak Satım Hukuku Hakkında Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Yönergesi Teklifi ("CESL") düzenlemelerinin farklılıklarına da yer yer değinilmeye çalışılacaktır.
Giriş bölümünden