"Anayasa sorunları" Türkiye'nin gündeminden eksilmiyor, yakın bir gelecekte de eksileceğe benzemiyor. Toplumun daha temel ve hayati sorunları varken, hukuktan ve anayasadan fazlaca söz edilmesi garipsenebilir ve bu durum bazılarına halka yabancılaşma gibi görünebilir. Böyle bir endişede belli bir haklılık payı da vardır.
Ancak, önemli anayasa sorunlarının varlığı da bir gerçektir. Bu olgu da herhalde bir toplumsal ihtiyaca ve aranışa işaret eder. Olağanüstü koşullarda hazırlanan ve gittikçe daha çok eleştirilen bir anayasa, bütün bu sorunları da adeta bir "Anayasa sorunu" şeklinde basite indirgetmektedir. Fikir, siyaset, sendika hayatındaki canlı organizmaların bu tartışmaların içinde aktif olarak yerlerini almaları da, konunun gittikçe büyüyen sayıları yakından ilgilendirdiğini, anayasa tartışmasının fantezilerden doğmadığını gösteriyor.
Bu kitabın konusu, Türkiye'nin son otuz yıllık anayasal gelişmelerinin toplu bir değerlendirmesini yapmaktadır. Esas ağırlık, 1961 ve 1982 anayasalarının karşılaştırılmasına verilmiştir. Bu karşılaştırma, metinlerin çerçevesini aşacak bir biçimde yapılmaktadır. Anayasaları doğuran sosyal ve siyasal ortamların rolü, askeri müdahalelerin nitelikleri gibi konularda da, eldeki olanaklar çerçevesinde bazı saptamalarda bulunmuştur. İncelenen bir husus da, anayasaları ve anayasal gelişmeleri, çeşitli toplumsal ve siyasal kesimlerin nasıl değerlendirdiğidir. Bu yüzden kitapta, anayasaların ortaya çıkış koşulları ve kendileri kadar, bunlara gelen tepkiler de ele alınmış bulunuyor.
(Önsöz)